2010 Uğurlarım

Aile ici iletisim

Aile ici iletisim



0–6 yaş döneminde ebeveynlerin bıraktığı izler azımsanmayacak kadar çoktur. Anne babayla kurulan duygusal iletişim hayatın ilk yıllarına dayanır. Minicik ellerini tuttuğunuz bu yeni cana can katabilmek adına ona sevginizi yüreğinizi verirsiniz. Hayatın ilk yıllarındaki duyarlılık duygusal gelişimindeki güçlü olma hali onu geleceğe aynı hızla taşır. Kişilik gelişiminin şekillendiği bu önemli dönemde özellikle 0-2 yaş döneminde kendini göstermeye başlayan güven- güvensizlik döneminde anne-babaya önemli görevler düşmektedir.

En önemli görev çocukla kurulacak iletişimdeki başarılı olma ya da olmama durumudur. Kurduğunuz yakın ilgi ve sevgi paylaşımlarıyla yeni bir bireyin şekillenmesine önemli katkılarınız olacağı düşünülürse yapılacak iş sadece anne-baba olma değil, bu minik canı özgüveni yerinde, kendini ifade edebilen tümevarım ilkesiyle yaşama hazırlamamız gerekmektedir. Paylaşımlarınızın güçlü olacağı anne-baba-çocuk üçgeni içinde gelişimini tamamlayan birey elbette farklı olacaktır.

Toplumsal bozulmanın yaşandığı son dönemlerde bundan nasibini alanlar daha çok aile bağları kopuk bir yapıdan gelmektedir. Bozulan aile ilişkileri eşleri etkilediği kadar bir çıta daha yukarda çocukları daha fazla içine alıp etkilemektedir. Anne baba tutum ve davranışlarında saygıdan uzaklaşılan ve yapay ortam oluşturan aileler çocukları için risk oluşturmaktadırlar. Bu risk oldukça tehlikeli ve toplumsal bozulmaların temelini atacak bir risk olarak karşımıza çıkmaktadır.

İnsan konusunda risk almak da telaffuzu bile hoş olmayacak kadar kötü sonlar hazırlayacak bir ifadedir. Sevgi ve güvenin yerleşik olduğu ailelerde gelişen ve yetişen çocuklar kendine daha çok güvenen, toplumda kendini daha iyi ifade edebilen zorluklarla daha kolay mücadele eden ve en önemlisi de mücadele ruhunu yaşamı boyunca kaybetmeyen kişiler olarak toplumsal hayatta kendilerini gösterirler. Çevreleriyle kurdukları ilişkilerde saygıya önem veren ve empati kurabilme becerisine sahip, kendisiyle barışık, gelecek dönemlerinde ise iş hayatında başarılı ve saygın diye tabir edilen insanlar olarak karşımıza çıkarlar.

Aile bütün olarak çocuğun tüm gelişim dönemleriyle birebir ilgilenmek zorundadır. Okulöncesi döneme ulaşıncaya kadar çocuk kişiliğini aile içinde şekillendirmeye başlamış durumdadır. Okulöncesi eğitim aldığı dönemde; çocuğa ailenin vereceği ‘‘eğitim adına ek paylaşımlar’’ sadece çocuğa katkısı olacak bir durumu ifade etmemektedir. Eğitimin bütün bir süreç olduğu düşünülürse ailelerin de bu konuda katılımcı ve destekçi modeller olması gerekmektedir.

Ben okula gönderiyorum ve çocuğumun sorunları düzelecek ifadesi; eğitim adına yanlış bir cümlenin diziliminden ibaret olmaktan öteye geçemez. Sonuç olarak karşımıza çıkan tablo ailenin eğitime katılımın tam olarak sağlanması, bilinçli ve eğitimli yaklaşımlarla gerçekleştirilebilir. Anne-babanın çocuğa model olduğu unutulmazsa aile adına gerçekçi bir eğitim yapılmış hedefe doğru yaklaşılmış olur. Her güzel davranışın aile içinde şekillendiğini unutmadan doğru modeller olmakta çocuk açısından her zaman için bir fayda vardır. Aile içi iletişimin önemini daha çok dikkate alacağımız yeni ve güzel günler diliyorum.
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol