2010 Uğurlarım

Cinsiyet Kimliginin Kazanilmasi

Cinsiyet Kimliginin Kazanilmasi



Çocukların kişilikleri gelişirken karşılaştıkları durumlardan birisi de hiç kuşkusuz uygun erkek ya da kadın rolünü öğrenmeleridir. Cinsiyet rolü kavramı; kadın ve erkeğe özgü davranışlar, tutumlar, değerler, düşünce biçimleri, konuşma, oturma, yürüme, giyinme ve bireyin öz bakım becerileriyle ilgilidir.

Çocuklar; gelişimleri süresince kendi cinsiyet kimliklerini kadın ya da erkek olarak anlayabilmeyi öğrenir, bu iki rolü nelerin oluşturduğuna ilişkin kavramları geliştirir ve bunlara uygun davranışları benimser. Çocuğun kendisinden beklenen uygun cinsiyet rolünü kazanması, içinde yaşadığı toplumun, çevrenin ve ailenin etkisiyle sağlanmaktadır. Cinsiyet rolünün kazanımında ekonomi, din ve hukuk gibi toplumsal kurallar önemli rol oynamaktadır.

Toplumda yer alan kurumlar, kadın ve erkek arasındaki farklılığı ne kadar çok vurgularsa, toplumda kabul edilen erkek ve kadına ilişkin özellikler de o kadar kesin sınırlarla birbirlerinden ayrılır. Ayrıca cinsiyet rollerinin benimsenmesinde, içinde yaşanılan toplumun etkisinden başka, çocukların geçirdikleri psikoseksüel gelişim evrelerinin de etkisi bulunmaktadır. Freud tarafından geliştirilen Psikanalitik kurama göre; çocukların kişilikleri bazı psikoseksüel dönemlerden geçerken şekillenir ve cinsel gelişim bu sürecin temelini oluşturur.

Bu psikoseksüel dönemler; Oral Dönem, Anal Dönem, Fallik Dönem, Latent Dönem ve Genital dönemdir. Oral Dönem: (0–18 Ay): Oral dönem, gelişimin ilk basamağıdır. Bu dönemde, bebeğin ağız bölgesi bebek için haz kaynağıdır. Freud’a göre, libido ilk yılda ağız bölgesinde odaklanmaktadır ve libido insanların tümünde var olan ilkel bir cinsel dürtüdür. Ayrıca libido yaşamın farklı dönemlerinde vücudun belli bölgelerinde odaklanmaktadır. Oral dönemde nesneleri ağzına götürmek ve emmek bebeğe haz verir. Bebek zamanının çoğunu emerek, çiğneyerek, dişleyerek geçirir.

Bu dönemde, bebeğin emme güdüsünün sağlıklı bir şekilde doyurulması, bebeğe yapılan bakımın nitelikli olması, bebeğin annesine ve dolayısıyla dış dünyaya karşı olan güven duygusunu geliştirmektedir. Çocuğun beslenme gereksiniminin karşılanmaması veya beslenmede aşırıya kaçılması, bakımının yetersiz olması veya anne tarafından yapılmaması durumunda; bebekte, güvensiz ve sürekli almak isteyen, bağımlı kişilik özelliklerinin temeli atılmış olur. Ayrıca bu durumda ileride görülebilecek sigara kullanma, parmak emme gibi olumsuz davranışlarında görülme olasılığı yükselmektedir. Anal Dönem (18 Ay–3 Yaş): Bu dönemde libido enerjisi anal bölgede odaklanmıştır. Yine bu dönem içerisinde çocuk; fiziksel ve zihinsel olgunlaşma sonucu küçük ve büyük tuvaletine ilişkin kaslarını kullanarak idrar ve gaitayı tutma, bırakma ve verilen tuvalet eğitiminin niteliği sonucu kendini denetleme veya denetleyememeyi, anne tarafından konulan kurallara uymayı ya da uymamayı öğrenir.

Bu dönem ayrıca çocuğun bağımsız hareket etmeyi öğrendiği bir dönemdir. Çocuk çok sıkı bir tuvalet eğitiminden geçirilir veya ağır şekilde cezalandırılırsa, ileriki yaşamında aşırı düzenli, titiz, inatçı, katı görüşlü olma gibi kişilik özellikleri gösterebilir. Eğer bu dönem sağlıklı geçirilirse, ileride suçluluk duygusu taşımayan, girişimci, bağımsız ve esnek, inatçı olmayan ancak kişiliğinden de ödün vermeyen bir yetişkin ortaya çıkar. Fallik Dönem: (3–6 Yaş): Bu dönem, çocuğun cinsel kimliğinin gelişmeye başladığı dönemdir. İki yaşına kadar kendi cinsiyetini ve karşı cinsiyeti bilmeyen çocuk, artık kendi cinsiyetini ve kendinden farklı bir cinsin var olduğunu keşfeder.

Bu dönemde çocuklar özellikle cinsiyet farklılıklarıyla ilgili sorular somaya başlarlar. Çocukların cinsel konulardaki bu merakı sağlıklı ve doğaldır. Eğer çocuk sorduğu sorular yüzünde azarlanırsa, cezalandırılırsa ya da ayıplanırsa, çocukta suçluluk duygusu oluşur ve cinselliğe karşı olumlu bir tavır geliştiremez. Ancak anne ve baba çocuğun bu sorularına onun anlayabileceği düzeyde, basit ve kısa, yanıtlar verirse çocuk sağlıklı bir cinsiyet kimliği geliştirir. Oedipus ve elektra kompleksleri de bu dönemin önemli özelliklerindendir.

Freud’a göre kız çocuklar babaya, erkek çocuklar da anneye büyük hayranlık duymaktadır. Kız çocuklarındaki bu hayranlık ve buna bağlı yaşanan sürece elektra kompleksi, erkek çocuklardaki bu hayranlık sürecine de oedipus kompleksi denilmektedir. Freud’a göre cinsel gelişime ilişkin yaşanan süreçler, oedipus ve elektra komplekslerinin ve özdeşim mekanizmalarının sonucu kişiliğin çözümlenmesi ile şekillenir. Kız ya da erkek çocuğun ilk olarak anne ve babasıyla başlayan cinsel tercihleri, süreç içinde, kız çocuğun anneye, erkek çocuğun babaya benzeme isteği ve çabaları ile yön değiştirir. Çocuklar bu aşamada, kendilerine rakip olarak gördükleri anne ya da baba modeli ile özdeşim kurarlar.

Bu özdeşleşme sonucunda, kız ya da erkek çocuk kendi cinsiyetini kazanmaya başlar. Böylece kız ya da erkek çocuk anne veya babasıyla özdeşleştiğinde cinsiyet kimliğini kazanmış olur. Latent Dönem: (6–11 Yaş): Gizlilik dönemi olarak adlandırılan bu yaşlarda, çocukların cinsel konulara olan ilgi ve merakları azalır. Bu dönemde karşı cinsteki ebeveyne olan ilgi sevgi dolu ve sevecen bir bağlılığa dönüşür. Çocukların okula başlamasıyla birlikte enerjileri daha çok oyun ve öğrenmeye yönelir.

Toplumsal değerleri kazanmaya başlayan çocuk, artık eskisi gibi açık biçimde cinsel konulara ilgisini ifade edememektedir. Cinsel konulardan, bedenlerini başkalarının görmesinden utanma ve cinsellikle ilgili merakını açıkça ifade etmek yerine gizlenmiş bir gözlemleme ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde çocuklar, kendi cinsleriyle oyun oynama eğilimindedirler. Yedi yaşlarına kadar kız ve erkek çocuklar birlikte oyun oynadıkları halde sekiz yaşlarında kendi cinsiyetlerinden çocuklarla bir arada oyun oynamayı tercih ederler. Artık kız ve erkek çocuklar hemcinsleri ile bir arada olmaya önem verirler. Genital Dönem: (11 Yaş ve Üzeri): Bu yaşlar ergenlik dönemini kapsar ve çocuğun bu dönemi başarılı bir şekilde atlatabilmesi için karşı cinsten ve kendi cinsinden sağlıklı ilişkiler kurması, grup etkinliklerine katılması, yaşamıyla ilgili gerçekçi amaçlar edinmesi ve mesleğini belirlemesi gerekir.

Kısacası kimlik gelişimini sağlıklı tamamlayabilmesi gerekmektedir. Sosyal öğrenme kuramcılarından Bandura; çocuğun, yeni davranışları başkalarını gözleyerek ve onları taklit ederek kazandığını belirtmektedir. Bilişsel gelişim kuramcılarından Kolberg’e göre, cinsel kimlik kavramı üç aşamadan geçerek oluşur. 1. Temel Cinsellik Kişiliği Aşaması: Çocuklar bu aşamada, kız ya da erkek olduğuna dair cinsiyete özgü fiziksel farklılığı anlamaya başlar. 2. Cinsel Denge Aşaması: Çocuklar bu aşamada, cinsiyetlerinin sürekliliğini kavrar. Cinsiyetlerinin her zaman aynı kalacağını, kız ya da erkek olarak büyüyeceklerini anlarlar. 3. Cinsel Korunum, Cinsiyetin Değişmezliği Aşaması: Çocuklar bu aşamada, cinsiyetlerinin yüzeysel değişiklikler ile değişmeyeceğini kavrar.

Örneğin; erkekler saçlarını uzatsa da kadın olamazlar, kadınlar pantolon giyse de kadındırlar. Piaget ise; cinsel rolün kazanılmasında, işlem öncesi döneme önem vermektedir. Bu dönemde bulunan çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimini etkileyen en önemli işlemler taklit ve oyundur.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol